KASLARIN İŞLEVLERİ

M.Trapezius :

-Üst parçası omuzu yukarı ve arkaya doğru çeker.

-Orta parçası omuzu geriye çekerken kürek kemiklerini orta hatta yaklaştırır.

-Alt parçası omuzu biraz aşağıya ve geriye çeker

 

 

M Latissimus Dorsi:

Kasıldığında kolu gövdeye yaklaştıran en kuvvetli addüktör kastır.

-Kolu geriye çeker(Ekstansiyon) ve iç rotasyon yaptırır.

M.Rhomboideus majör/minor:

Trapezius kasının altında olan bir kastır.

Kasıldığında kürek kemiğini yukarıya kaldırır ve içe doğru çekerler(Elevasyon ve addüksiyon)

M.Levator scapulae: Kasıldığında boynu ve başı yana doğru çeker; kürek kemiğini yukarı kaldırır.Her 2 tarafında kasların çalışmasıyla boynu ve başı geriye doğru çeker (Hiper Ekstansiyon)

M.Serratus Anterior:

Kasıldığında kürek kemiğinin alt kenarını dışa doğru çekerek dış kısmının yukarıya doğru dönmesini sağlar.

M. Deltoideus: 

Karın ön lifleri fleksiyon, iç rotasyon ve kolu vücuda yaklaştırma (addüksiyon) hareketini yaptırır. En güçlü durumdaki lateral deltoidir, kolu yana yukarı kaldırır(abdüksiyon)

Posterior deoltoid ise dış rotasyon, addüksiyon ve kolu geriye çekme hareketini gerçekleştirir. kolun 60 derecelik abdüksiyonundan sonra abduksiyon hareketine katılır.

M.Supraspinatus: Kasıldığında kolun ilk 15 derecelik abdüksiyon hareketini yapar.

 Ancak asıl görevi kolun yukarı kaldırıldığında diğer kasların ağır bir yük altında kalmaları durumunda humerus başının aşağıya kaymasını engellemek ve onu sabitlemek.

M.İnfraspinatus: Kola güçlü olarak dış rotasyon yaptırır.Bununla beraber kola bir miktar ekstansiyon ve addüksiyon hareketi yaptırır.

M.Teres Majör: Kolu gövdeye yaklastırır(addüksiyon). Yanı sıra kola iç rotasyon ve bir miktar da ekstansiyon yaptırır.(deltoidin antagonistidir)

M. Teres Minör: Kola dış rotasyon yaptırır. Kolu gövdeye yaklaştırma ve ekstansiyon hareketi yaptırır.

M.Subscapularis: Kola en güçlü iç rotasyonu yaptıran kastır.

ÖNEMLİ NOT: *SUPRASPİNATUS

            *İNFRASPİNATUS

            *SUBSCAPULARİS

            *TERES MİNOR KASLARI ROTATOF CUFF (Manşet) kasları diye geçer.

M.Biceps Brachii:

Kasıldığında ön kola fleksiyon ve supinasyon yaptırır. Kolu öne yukarı kaldırılmasına yardımcı olur.

M.Coracobrachialis: Kolu bir miktar öne kaldırma. Kol sabit durumda iken kürek kemiğini öne doğru çeker.

M.Brachialis: Dirseği büker.

M.Triceps brachii: 

 

Ön kola ekstansiyon yaptıran tek kastır. Uzun bas kolun arkaya gitmesine yardımcı olur.

 

Erektör Spina:

Dik durmasını ve vücut dengesini sağlar. Omurga ekstansiyonu, lateral fleksiyon ve posturun korunmasında etkilidir. 3 ana kas grubunda oluşur.

*İliocostalis (en dış)

*longissimus (ortadaki)

*spinalis (en iç)

Abdominaller (Karın kasları)

M.Rectus Abdominis

M.Obliquus externus (yan en üst)

M.Obliquus internus (externusun altında)

M.Transversus (internusun altında)

Kalça 

M.Glutaeus Maximus: Uyluğun (femur)en kuvvetli ekstansörüdür.

M.Glutaeus Medius: Maximusun altındadır.uyluğa abduksiyon ve iç rotasyon yaptırır.

M.Glutaeus Minimus: Mediusla aynı işlevi yapar.

UYLUK (FEMUR) KASLARI

M.Sartorius(terzi kası):

uyluğa fleksiyon yaptırır.Uyluk önünde olupta diz fleksiyonu yaptırma özelliği olan tek kastır.

Quadriceps:Bacağın en güçlü ekstansör kasıdır.Dizin stabilizasyonunu sağlar.

*RECTUS FEMORİS(orta)

*VASTUS LATERALİS(dıştaki)

*VASTUS MEDİALİS(içteki)

*VASTUS İNTERMEDİUS(femurisin altında)

Hamstring:

M.Biceps Femoris:Diz düz pozisyonda iken uyluğa ekstansiyon ve dış rotasyon yaptırır.dizin fleksör kasıdır.

M.Semitendinosus ve M.Semimembranosus:Diz düz pozisyonda iken uyluğa ekstansiyon, iç rotasyon ve dize fleksiyon yaptırır.

ALT BACAK 

M.Tibialis Anterior: Ön alt bacak,ayak bileğine ekstansiyon yaptırır.

Arkadaki;

M.Gastrocnemius ve M. Soleus : Ayak bileği ekleminde ayağı fleksiyona getirmek ve diz ekleminde bacağı fleksiyona getirmek.

KAPTAN (EDA ERDEM DÜNDAR)

 

+

                         Tam bir kaptan olmasının yanında aynı zamanda örnek bir insan. Savaşçı kişiliği hırsıyla, isteğiyle Türk kadının en güzel örneğini yansıtıyor. Kadın sporcu deyince aklımıza ilk gelen isimlerden. Takım oyundan düşünce bir hareket yapıyor herkesi enerjisiyle yeniden ayaklandırıyor. Herkesi sahipleniyor yeri geliyor en baskın tribüne gidip susturup küfür etmemelerini rica ediyor. Rakiplere her ne kadar hırslı davransa da hiç bir taşkınlık yapmadan işene bakıyor. Büyük sakatlık atlatıp belki hiç dönmeyeceğini düşünüp ama yine yılmayarak bizlere bu güzel kareleri yaşatıyor. Ne kadar Fenerbahçe' nin ve Milli takımın kaptanı sayılsa da hepimizin kaptanı olmasını isteyeceğimiz; her an bize bi görev verecek gibi bekleyeceğimiz bir kişi. Böyle kişiliklerin spor yaşantısında artması için çok çalışmamız gerekli inşallah böyle birinin büyümesinde biraz bile olsa emeğim geçer ve bunu canlı izleyebilirim. 

                        Son olarak kaptanın örnek olduğu güzel videolarla kapatalım ki aklımızda hep kalsın iyi ki varsın KAPTAN. Fenerbahçelilerin dediği gibi ' NE KAPTANLAR GELDİ, NE KAPTANLAR GEÇTİ, İNAN HİÇBİRİSİ BÖYLE SEVİLMEDİ !

JİMMY BUTLER

    Kendisini belki sevmediğim ama hikayesine ve çabasına hayran olduğum isimlerden biri. Sorsanız hepimiz, zorluklardan gelmiş, çoğu şeyi hakketmiş alamamış, haksızlığa uğramış, yaşadığı yer yüzünden bazı şeyleri başaramamış... diye milyonlarca sayabileceğimiz bahanelerin arkasına saklanıyoruz. Bazıları da bu olumsuz gibi gözüken şeyleri aşılacak küçük engeller gibi görüp daha da üstlere çıkıyorlar. Karar sizin ya altında ezileceksiniz ya da ömür boyu belki hiç sonuçlanamayacak o yolda ama hedeflerinize giderken mutluluk duyacaksınız. Jimmy' nin hayatı:

    -Bu sözler Jimmy Butler’ın biyolojik annesi onu kaldırım kenarına atmadan önce duyduğu son sözler.13 yaşında. Gidecek bir ailesi yok. Evim diyebileceği bir yer yok. Cebinde parası yok.Onun yaşındaki çoğu çocuk okul, spor, kızlarla ilgilenirken, Butler hayatta kalmaya çalışıyordu. Tek başına.“Ben böyle yaşadım” diyor Butler, “Günübirlik yaşıyordum. NBA her zaman benim hedefim olmuştu.”“Onun hikayesi” diyor Draft döneminde görüşme yaptığı bir GM, “Basketbolda gördüğüm en akılda kalacak hikayelerden biri. Hayatı boyunca hep başarısız olmanın eşiğindeymiş ancak her defasında çok büyük olumsuzlukları aşmış. Hayatına dair konuşmak pek istemiyor ancak onunla konuştuğunuz zaman içinde harika bir insan olduğunu görebiliyorsunuz.”

    ESPN’e Draft’a girmeden önce verdiği röportajda da Butler kendini acındırmak istemiyor.Lütfen, bir şey yazacağını zaten biliyorum. Ama senden rica ediyorum, insanların bana acıyacağı bir şekilde yazma” diyor Butler, “Bundan nefret ediyorum. Üzülecek bir şey yok. Bana olanları seviyorum. Beni kendim yapanlar bunlar. Karşı karşıya kaldığım meydan okumalar içim minnettarım. Lütfen insanların bana acımasına neden olma.”13 yaşında Texas, Tomball’dan ayrıldıktan sonra hayatta kalmak için her şeyi yaptı. Kendini bildi bileli babasını tanımayan Jimmy, arkadaşlarında olabildiğince kalmaya çalıştı. Birkaç haftada bir başını sokabileceği yeni bir yere gidiyordu.Basketbol hayatı olmuştu ancak onu keşfeden yoktu. Lisede son sınıfa geçmeden önce onu izleyen biri vardı. 9.sınıf talebesi, Jordan Leslie diye bir çocuk. Leslie de Tomball’lıydı ve Butler’ı izliyordu. Bir Yaz Ligi maçından sonra Butler’a üçlük yarışmasında meydan okudu. Leslie de amerikan futbolu oynayan bir çocuktu. Üçlük yarışmasından sonra ikili yakın arkadaş oldu. Leslie, Butler’ı bilgisayar oyunları oynamak ve gece birlikte kalmak için evine davet etmeye başladı ve Jimmy’nin hayatı tamamen değişti.Leslie’nin annesi Michelle Lambert’ın dört çocuğu vardı ve kocası ölmüştü. Yeni kocası kendi üç çocuğunu daha eve getirmişti ve para olarak sıkışık durumdalardı. Yeni koca Jimmy’nin sadece birkaç geceliğine kalabileceğini söylemişti. Ancak her gece başka bir çocuk, “Bugün Jimmy’nin kalmasını isteme sırası bende” diyordu. Birkaç ay böyle geçti ve daha sonra Lamberts’lar pes etti. Jimmy ailenin bir parçası olmuştu. Ancak uyması gereken kurallar vardı. Derslerine gitmeli ve notlarını geliştirmek zorundaydı. Ev işlerine yardım edecekti. Daha da önemlisi, Michelle Jimmy’e çocuklarına bir rol model olması gerektiğini söylemişti. “O’na çocuklarımın kendisini örnek aldığını söyledim” diyor Lambert, “Başını beladan uzak tutmak, derslerine çalışmak, örnek olmak zorundaydı. Ve Jimmy bunu yaptı. Ondan istediğim her şeyi soru sormadan yaptı.” “Beni ailelerine kabul ettiler” diyor Butler, “Sadece basketbol nedeniyle de değildi. Çok sevecendi. Hep böyle şeyler yapardı. Buna inanamıyordum.” Hayatını düzene sokmasıyla birlikte Jimmy’nin basketbolu da gelişti. Lise son sınıfta 19.9 sayı 8.7 ribaunt ortalamaları yakalasa da büyük kolejlerin dikkatini çekememişti. O da bunun üzerine evinin yakınındaki Tyler Junior College’a gitmek zorunda kaldı.

    İlk yılında kendini geliştirmeye devam eden Butler, başka bir oyuncuyu izlemeye gelen Marquette koçu Buzz Williams’ın dikkatini çekti. Başka okullardan da teklifler alan Butler, ‘annem’ dediği Lambert’ın sözünü dinleyecek ve akademik olarak da başarılı olan Marquette’i seçecekti. Buzz Williams’ın koçluğu altında Marquette’te hayat kolay değildi ki Butler, Williams’ın kendisine söylediği ilk sözlerin, “Jimmy, çok kötüsün” olduğunu söylüyor. Marquette koçu Williams’ın çok ağır idmanları ünlüdür. Butler’ın kolejde olduğu zamanlar Williams takımı bulduğu her boşlukta Wisconsin’in vahşi alanlarına götürüp iki günlük kondisyon antrenmanı kampı yaptırıyormuş. İkinci yılında sadece 20 dakikanın altında dakika alan Butler, Lambert’ı arayıp eve dönmek istediğini söylüyormuş. “Buzz çok sertti” diyor Michelle, “Jimmy’nin hayatında ona ‘hayır’ diyen bir erkek figürü olmamıştı. Hep ben ‘hayır’ diyen taraftım. Koçları ona hep daha olumlu yaklaşan ve olanak veren kişilerdi. Ancak Buzz’la çalışmak onun için de bir olgunlaşma şansı oldu.” “Hayatım boyunca hiçbir oyuncuma Jimmy’den daha sert davranmadım” diyor Williams, “Ne kadar iyi bir oyuncu olabileceğini bilmediği için ona merhamet göstermiyordum. Hayatı boyunca yeterince iyi olmadığı kendisine söylenmişti. Benim onda gördüğüm ise takımımıza birçok alanda olumlu katkı verebilecek bir oyuncuydu.” Williams’a da alıştıkça kendini daha üst seviye bir oyuncuya dönüştüren Butler, üçüncü ve dördüncü yılında istatistiklerini ve oyununu yukarı çekti. İki yıl boyunca sayısız NBA gözlemcisi onu izlemeye geldi. Ancak ne gözlemcilerin geldiğinden, ne de NBA oyuncusu olabileceğinden kolej sezonu bitene kadar haberi yoktu. “Takımımıza ve kazanmaya odaklıydım” diyor Butler, “Evet, hayalim NBA’di. Ancak dediğim gibi günübirlik yaşıyordum hayatı.” Kolej kariyeri bittiği gün Lambert seramonide deliler gibi ağladığını söylüyor. “O gece sanki bulanık gibiydi” diyor Lambert, “Tüm gece ağladım. Çok fazla şey başarmıştı. Hem mutlu hem de onurluydum. Herkes ona şüpheyle bakmıştı. Lisedeki koçu hiçbir şey başaramayacağına inanıyordu. Kolej biterken tüm kalabalık onu alkışlıyordu. Ancak aynı zamanda üzgün ve korkmuş durumdaydım. Bebeğiniz gidiyor ve korkunç dünyayla yüzleşiyor. Jimmy hep bizim ona ne yaptığımızdan bahsediyor. O’nun bize yaptıklarının yeterince farkında olduğunu düşünmüyorum. O da bizim hayatımızı değiştirdi. O’nu ailemize kattıktan sonra daha iyi kişilere dönüştük.” “Birbirimize sanki göbek bağıyla bağlıyız” diyor Butler, “O’na şu anda olduğum insana dönüşmemdeki yardımları için müteşekkirim. Onu çok seviyorum. Beni doğurmuş olduğunu düşünebilirsiniz. Her sabah onunla konuşuyorum, beni çok seviyor. Onlar benim ailem. O Michelle Lambert. Benim annem.”

    Butler NBA Draftı’nı ailesi ile birlikte evde, el ele kol kola izlemiş. Draft’tan önce Butler ve Lambert’ın son sözleri gelecek yıllarda olacakların bir habercisiydi adeta. “Bana her şeyin mümkün olduğunu öğrettiler” diyor Butler, “Hayatım boyunca insanlar bana kuşkuyla baktı. Biyolojik annem de öyleydi. Lisede basketbol oynamak için çok kısa ve yavaş olduğumu söylediler. Benim hikayemi bilmiyorlardı. Bilselerdi her şeyin mümkün olduğunu da bilirlerdi. Küçük kasabadan böyle çıkan bir çocuğun kolejde iyi bir oyuncu olacağını ve NBA’de draft edilme şansı olduğunu kim bilebilirdi? Benim motivasyonum bu. Eğer her şeye günübirlik yaklaşırsam her sorunun üstesinden gelebileceğimi biliyorum.” “Umarım ona birisi şans verir” diyor Lambert göz yaşlarıyla savaşırken, “Kimse ona şans vermedi. Biz verdik ve bakın ne oldu. Ona gururla bakacak birisini sonunda bulmuştu. Eğer bir NBA takımı ona şans verirse onlara dünyaları yapacaktır. Bana yaptığı şey buydu.” 2011 Draftı’nda 30.sıradan Chicago Bulls tarafından seçilen Butler, ilk iki sezonunda kolejde olduğu gibi pek büyük işler yapamadı ancak sonrasında takımın da içinde bulunduğu zor durumda kendisini herkese gösterdi, dördüncü sezonunda da All-Star seçildi. Bulls’un 2 yıl boyunca en iyi oyuncusu olan Butler, geçtiğimiz yıl yeniden yapılanma sürecine girilen takasın bir parçası olarak Minnesota Timberwolves’un yolunu tuttu. “Ben hiçbir şeyden pişman olmam. Hiçbir söylediğim sözü geri almam” diyor Butler, “Kötü hissettiğim bir şey varsa o da yaptığım bir şeydir. Basketbolcu olarak insanların benim hakkımda ne düşündüğünü umursamıyorum. Umursadığım şey bir insan olarak benim hakkımda neler düşündükleri. İnsanlarla zaman zaman sürtüşebilirim. Ancak hiçbir zaman kötü bir şey yapmak istemem. Herkesin mutlu olmasını, herkesin birbirine saygı göstermesini isterim. Çünkü birçok insanlar bana bunu öğretti.” Jimmy sonra kalbini işaret ediyor ve son kez ekliyor, “İnsanlar bunu hissedemez.”

SÜLEYMAN SEBA

Beşiktaşlı olmamakla birlikte ender olarak keşke bizim kulübün geçmişinde olmasını istediğim harika kişilik, tam anlamıyla bir İstanbul beyefendisi. Oturuşu kalkışı insanlara hitap şekli olaylara ince ve güzel naif bakışıyla herkesin içinde sevgi uyandıran o insan Süleyman SEBA. Değeri bilindi demek isterdim ama ne yazık ki ona hiç hak etmeyeceği bir tezahürat yaptılar başkanlığı bırakması için. Bir ömrü hiç gözünü kırpmadan bir camia için veren ve buna da hiç mi hiç üzülmeyen eminim ki daha da olsa ömründen verebilecek bir kişi. İnönü stadının ilk gölünü atmasının yanında, gördüğüm ilk defa memur bir başkan olması yokluğu bilmesi bir başkan değil de bir abi gibi takımın sahibi gibi görüp yönetmeye çalıştığı bir isim. aynı uçakta gittiği rakiplere ayıp olmasın diye uçakta sevinmeyin diyen hakemin gol atması neticesinde belki de şampiyonluğu kaçıran fakat maçın hakemini arayıp hocam biz seni tanıyoruz sen denilenlere aldırış etme bu aralar çok tv izleme, gazete okuma senin için daha iyi olur diyen bir insan. Kötü bir huyunu hiç görmedim görmek istememde gerçekten o benim idollerimin en üstünde bir baba karakteri. Seba'nın bazı güzel sözleriyle ve videolarıyla devam edelim. Birde unutmayalım Trabzonspor sezon açılışı zamanında Süleyman SEBA öldüğü için konserleri iptal etmiş bunu taraftarına duyurduğunda hep bir ağızdan Süleyman SEBA diyerek anmışlardır. Belki de kupada yaptığı jestin karşılığı ölünce de olsa yerini bulmuştur. Bugün yaptıklarınız, yarınlarınızı şekillendirir.

*Beşiktaş için bir şeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın.

*Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz. Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatamazsınız! Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım.

*İnsanlarla yaşadım; insanı öğrendim. İnsanlarla yaşadım; insanlığı öğrendim. İnsanlarla yaşadım; insanlardan nankörlüğü gördüm. Dostlarım, dostlarım … Ama ben dostlarımdan çok korkarım.

*Şerefli ikincilikler şaibeli birinciliklerden iyidir.

*İyi insan olmadan, iyi Beşiktaş' lı olunmaz.

*Sizler Beşiktaş’ta oynuyorsunuz. Bir tek maçta bile sizin yerinizde olmak için tüm bir hayatını verecek milyonlarca fakir insan var. O yüzden siz öyle bir mücadele edeceksiniz ki hakemi bile yeneceksiniz.

VOLEYBOL MİLLİ TAKIMI VE GİOVANNİ GUİDETTİ

    

Takım olmak çok zordur ama başarıldı mı öyle bir aurası vardır ki hiç anlamayan alakası olmayan insanları bile içine çeker anlamadan bir bakmışsınız onu destekliyor onun bir parçası gibi hissediyor olmuşsunuzdur. Bu takımda öyle oluştu. Herkes o kadar bölünmüşken biranda anlamadan  alkışlayıp bağırmaya maçlarını izlemeye gitti. Bunu birde bir belgeselle taçlandırdılar ki gelecek nesiller devam ettirsin olurda unuturlarsa açsın izlesinler diye. Size o belgeselden aldığım notları yazmak istedim elimin altında dursun diye.

* Çalışmayı sevdiğim bir ekip kurmaktı ilk hedefim.

* Teknik ekip takımın en önemli parçasıdır. Teknik ekip takıma liderlik etmesi gereken takımdır. Yani teknik ekipte bir sorun varsa takımda da bir sorun olacaktır. Teknik ekip yeterince iyi değilse takım da iyi olmayacaktır.

 * Her zaman aradığım ilk şey çalışkanlıktır. Teknik ekibi düşününce aklıma ilk gelen bu.

* Öncelikle oyuncunun istemesi motivasyonu çok önemli 

* Takımın tek bir karakteri olmalı.

* Turnuvaya çok iyi başlanmaz son günlere çok iyi girmek olumludur.

* Orkestra olmak : üçgeni çalan adamın ana kemancı kadar motive olduğu  anlamına geliyor. bu bir takım işi. Bir adam bir maçta  bir defa topa dokunması gereken bir adam belki 2 belki 0 ama bu top takımın maçı kazanması için çok önemli.  Yani hep maçta 100 defa topa değen  adam gibi antrenmanda da aynı tutku ve aynı tavrı sergiledi. Bu yüzden takımımı  böyle gördüğümde çok mutlu bir koçum.

NO EXCUSES, ONLY SOLUTİONS (OLİMPİYAT HATIRLATMA CÜMLESİ) = Mazeret yok sadece çözüm var.

** Rakibin ne kadar iyi olduğu önemli değil, senin ne kadar iyi olduğun önemli.

***Olimpiyatlara gitmek tüm sporlarda sadece %5lik bir kısım için mümkün. Buna ulaşmak istiyorsanız %95 in yapmak istemediği ve fedakarlık yapma iradesinin olmadığı şeyleri yapmak zorundasınız.

Şeyma= Benim için zor top kolay top yok. Sadece o an o topun yere düşmemesi gerekiyor.

*** Bazen ölmemeyi arzulamak kazanmayı arzulamaktan daha güçlü bir duygudur.

*** Gerçekten inanıyorum ki bir takım bir teknik direktör bir oyuncu ' kazanmak istiyorum.' dediğinde karşı takıma karşı 18-10 geridesin. Sonra ' ah tamam belki bugün kazanamam. ' çok iyiler imkansız ' ama arzunuz ' kaybetmek istemiyorum bugün kaybedemem. Bugün her şeyi yapacağım ama kaybetmeyeceğim' gibiyse o zaman skoru bile umursamıyorsun. Sen sadece hayatta kalmaya çalışıyorsun.

ÖZKAYNAK DÜZENİ ( SERPİL HAMDİ TÜZÜN )

   

Bir adam düşünün 70 li yıllarda kafaya koyup Ajax' a mektupla ulaşıp öğrenmek eğitim almak istediğini söylesin kabul görsün gitsin yerleşsin öğrensin gelişsin öğrendiklerine kendi yorumunu katsın kendini ispatlasın. Kendi kurallarını koysun onlardan taviz vermesin zor olanı yapıp bunu yaparken birde başarılı olsun ama gel gelelim sonuç yine hüsran neyse ki seneler sonra Önder KARAVELİ' nin anmasıyla araştırıp bulup videolardan tanıma şansı yakaladım. Belki bir gün görüşüp tanışma şansı yakalarım. Bugün onun kitabından alıntıları kaybetmemek üzere burada paylaşıyorum.

Özkaynak Düzeni (Alt yapı değil işimiz insanla )

-Doğru karar işin püf noktasıdır. Karar yanlışsa, uygulamanın doğru olmasının hiç bir anlamı yoktur.

-Maç konuşmalarından rakipten kesinlikle söz etme.

-Amaç dünyanın en iyisi olmak. Yolumuz bu. Hedefe ulaşamazsak da yolundayız.

Öz: Gözünü yuvada açan

Kaynak: Saf, duru, sürekli değişen

Düzen: Amaca yönelik planlı çalışmalar

*Hammadde bulunacak işlenecek ve değerlendirilecek iş budur. bu da sürdürülebilir olmalı.

-Seçme Kriteri: Küçük yaş gruplarında Bugünü değil yarını görmek gereklidir

* Algı sezgisi iyi olmalı

*Oyun anlayışı (Doğru Karar Vermesi)

*Topa yakınlık

*Çabukluk

*Ruhsal özellikler

**Fiziksel yapısı ancak yukardaki özellikler eşit oyuncular arasında belirleyici ölçüt olabilir.

Taktik= Karar vermek Teknik =Uygulaması

Öz kaynak düzeninin ilkeleri

1) İyi insan olmak

2) İyi öğrenci olmak

3) (olabiliyorsa) İyi futbolcu olmak

BİR ZİNCİRİN KUVVETİ EN ZAYIF HALKASI KADARDIR.

ANTRENMANDA OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

*Antrenman maça bağlanmalıdır. Oyuncu hangi çalışmayı neden yaptığını anlamalıdır. Maçta görülen önemli noktalar ve eksikler antrenmanın içeriğini oluşturmada yardımcı olur.

ANTRENMAN, MAÇI İYİ OYNAMASI İÇİN YAPILDIĞINI BİLMELİDİR OYUNCU.

*Antrenmanda belli noktalara odaklanılmalı. Ana konu gözden kaçırılmamalıdır. (Antrenmanı izleyen anlamayan biri bile ne çalıştırılmak istendiğini anlamalıdır.)

*Antrenman gerçekçi olmalıdır.( Maç koşullarında)

*Antrenman sonunda oyuncu değişimi fark etmelidir. Kendine bir şey katmış olduğunu anlamalı

*Her maçtan sonraki antrenman oyuncu kendini ve takımı eleştirir ve takım oyunu hakkında düşüncelerini söyler. Ne yapmak istedik? Ne kadarını yaptık? Neleri yapamadık? ve en önemlisi Neden yapamadık? NEDEN? sorusunun yanıtını bir sonraki antrenman programını planlarken yardımcı olur.

*Küçük yaş gruplarında bireysel antrenman çok önemlidir.

*Oyuncular Antrenman maç bağlantısının bilinçinde olmalıdır. ANTRENMAN İYİ İSE MAÇ İYİDİR.

-Reaksiyon sürati u12 çabuk kuvvet ise u16 da çalışılmalıdır.

SERPİL HAMDİ TÜZÜN FELSEFESİ

*Değişime açık ol

*En önemli silahınız aklınız. En erken gelişen organlardan biri beyin (6 yaşında %90' ı tamamlanıyor) Neden 13/14 yaşı bekleyelim.

*Özellikle taktik çalışmalarında tekrardan kaçın oyuncuların beynini tekrarla doldurma.

*Neyi nerde yapacağı nasıl yapacağından daha önemlidir.

*Amaç dünyanın en iyisi olmak .Yolumuz bu

*Her maçı sportmenlik çerçevesinde kazanmak için sahaya çıkarız.

*Oyuncudaki her şey amaça yönelik olsun. Yapmış olmak için yapma.

*İLKELERİN MAÇ SONUÇUNDAN DAHA ÖNEMLİ OLDUĞUNU ASLA UNUTMA !!!

*Başarı hepimizindir, başarısızlık ise benim

*TUTARLI OL HATA YAPAN OYUNCUYA 5 ŞINAV 3 TUR KOŞU GİBİ CEZALAR VERME, ERTESİ GÜN FİZİK ANTRENMANINDA AYNI ŞINAVI, KOŞUYU YARARLI GİBİ SUNAMAZSIN.

*P PROGRAMI: Pardon' u az olan bir 'Yaşam Biçimi'

Oyuncu: Dürüst olacak, Tutarlı olacak, Okulu aksatmayacak, Antrenmanlara katılıp her idman olumlu bir şey kapacak

*İletişim dürüst ve açık olmalıdır. Söylenenle yapılan birbirini tutmalıdır.

Devre Arası Konuşmalar: 2-3 konu üzerinde durulmalı. Akıl motivasyonun önünde tutulmalı. Bazı oyunculara teke tek görüşülmeli.

Özeleştiri : Konuşmada her sözün takımın daha iyi olması için söylendiği unutulmamalı, ne yapmak istedik ne yapabildik, ne kadarını yapamadık, yapamadıysak neden...

YARIN, BUGÜNDEN ŞEKİLLENİR.

ALINTILAR

Emek her şeyi yener. [Latin Atasözü: Labor omnia vincit

İsteme ile başarma arasındaki fark disiplindir.

Başarısızlıklar, kuvvetlilere daha da kuvvet verir. [Saint Exupery]

Disiplin; şimdi istediğin şeyle, en çok istediğin şey arasında seçim yapmaktır.

Gerçek başarı başarısızlık korkusunu yenebilmektir.

Başarısızlıktan korkma. Asıl suç hedefini düşük tutmaktır. Büyük bir girişimde, başarısız olunsa bile bu muhteşem bir şeydir. - Bruce Lee Güzel Cümleler

Başarısız olmaktan korkuyorsanız, başarılı olmayı da hak etmiyorsunuz. - Charles Barkley Güzel Cümleler

Acı geçicidir. 1 saat, 1 gün ya da 1 yıl sürebilir ama sonunda geçecektir. Fakat bırakırsanız, bu sonsuza kadar sürecektir. - Lance Armstrong - Şampiyon bisikletçi Güzel Cümleler

***doktorlar bana hiçbir zaman yürüyemeyeceğimi söylerken, annem yürüyeceğimi söylüyordu. ben anneme inanmayı seçtim."

wilma rudolph

Bizide çok üzdüler ama sabah kalktık test yaptık Nikola TESLA

Şampiyon olmak demek, bir gün kaybetceğini bildiğin halde koşmaya devam etmek demektir.

Sen büyük takımsan rakibinide yenersin hakemide ... Süleyman SEBA

Yapabileceğinin en iyisini yap

Sevdiğim şeyleri erteleyecek kadar cesaretim yok benim

Baskıyı nasıl karşıladığınız önemlidir. Altına girerseniz sizi ezer üstüne çıkarsanız sizi yukarı kaldırır. John WOODEN

Başarısızlıktan korkuyorsanız, başarılı olmayı hak etmiyorsunuzdur. Charles BARKLEY

Bu hayatta yaptığımız en büyük hata, daha çok zamanımız olduğunu düşünmemizdir. Kobe BRYANT

Kazanmak için kaybetmek gerekir. Başarılı olmak için, Başarısız bişeylerin olması gerekir. Mutlu olmak için, hayal kırıklığını yaşamış olman gerekir M.J

Sadece kendini iyi hissetiğin günlerde çalışırsan hayatta pek bir şey yapamazsın Jerry WEST

Benim düşmanım yenilgi değil, benim düşmanım yenilme korkusu Rafael NADAL

Başarıya giden yol ile Başarısızlığa giden yol neredeyşe aynıdır. Kobe BRYANT

Herkese saygı duyu ama kimseden korkma

İstedikten sonra bahane edeceğin hiçbir şey olmaz

Eğer bahanen varsa mutlaka kaybedersin

Cesaret,korkuya rağmen birşeyin üzerine gitmektir. Haluk BİLGİNER

Takım arkadaşlarınıza sizin için neler yapabileceklerini sormayın. sizin takım arkadaşlarınıza onlar için neler yapabileceğinizi sorun. Magic JOHNSON

Binlerce kişinin önünde iyi görünmek iştiyorsan, Hiç kimsenin önünde binlerce kez çalışman lazım. Damian LILLARD

Kazananlar hiç hata yapmayanlar değil asla vazgeçmeyenlerdir.

Başarı fedekarlık ister

Mutluluk yaşadığın hayat tarzında değil, hayata bakış tarzındadır. Lev TOLSTOY

Negatif olan herşey daha yükseğe ulaşmak için bir fırsattır. Kobe BRYANT

Başkalarının seni nasıl gördüğü önemli değil.En önemlisi kendini nasıl gördüğündür

Nefes almak istediğiniz kadar başarmak istiyorsanız başarabilirsiniz.

Devam edin ve imkansızı yapın. Yapamayacağınızı söyleyenlerin yüzlerine bakmaya değer. Walter BAGEHOT

Bir şeyler doğru gitmediğinde ' sıradan' insanlar vazgeçer. İşte bu yüzden sıradan kalırlar.

Engeller beni yıldıramaz. Her engel beni daha iyiye doğru kaçınılmaz bir değişime iter. Gözünü bir yıldıza dikmiş kişi, kararını değiştirmez. Leonardo da vinci

Özgüven kendiliğinden ortaya çıkmaz, sürekli olarak çalışma ve kendini adamanın sonucudur.

Kendiğni geliştirmekle okadar meşgul ol ki, başkalarını eleştirecek zamanın olmasın

Sürekli yaptığımız şey neyse, biz oyuz. o halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır. Aristo

Vazgeçtiğin an, bir başkasının kazanmasına izin verdiğiniz andır. Kobe BRYANT

Hangi durumda olursan ol, hiçbir zaman duygularının zekana üstün gemesine izin verme.

Başarılı insan sürekli kazanan değil, keybetse bile ümidini yitirmeyen insandır.

Başarı için en zor şey harekete geçme kararı, gerisi sadece azim.

En küçük işlerinize dahi kalbinizi, zihninizi ve ruhunuzu koyun. Bu başarının gizli sırrıdır.

Krallar gibi yaşamak için köleler gibi çalışmalısın

Nefes almak istediğiniz kadar başarmak istiyorsanız başarabilirsiniz.

Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur.

İmkansız tembellerin uydurduğu bir sözcüktür.

Tutkularınızın peşinden gidin. Çok çalışmaya ve fedakarlığa hazır olun ve hepsinin ötesinde kimsenin hayallerinizi kısıtlamasına izin vermeyin.

Başarının bir parçası olmak, bireysel olarak vazgeçilmez olmaktan daha önemlidir. Pat RİLEY

İyi bir oyuncu olmak istiyorsan,seni çok çalışmaya koçların değilkendin zorlamalısın Bob KNİGHT

Nasıl kaybedeceğini öğrenmediysen kazanamazsın Kareem JABBAR

Eğer yetenek çok çalışmıyorsa, çok çalışmak yeteneği alt eder KD

Çalışkan bir insan asla kaybetmez ya kazanır ya da öğrenir. John CALİPARİ

Karaketer sahibi olmak kimse görmediği zaman da doğru olanı yapmaktır. J.C. WATTS